Ülkemizdeki iktisadi faaliyetlerde mali danışman ya da mali müşavir ile çalışma alışkanlığı Cumhuriyetin ilk dönemlerine kadar dayanmaktadır. 1950 yılından itibaren Türk Vergi Sisteminde batılı ülkelerdeki benzer çağdaş vergileme sisteminin yürürlüğe girmesiyle birlikte, mali müşavir ihtiyacı bu gelişmelere paralel olarak daha da artmıştır. Özel kesimin Türkiye ekonomisi içindeki nispi önem ve ağırlığının artışı, mali müşavire duyulan ihtiyacın yanı sıra fiili çalışma alanlarını da genişletmiştir. Örgütsüz bir şekilde 1989 yılına kadar gelinmiş ve bu yıl içinde meslekle ilgili 3568 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesiyle, meslekte milat sayılan köklü bir düzenleme yapılarak hayata geçirilmiştir.3568 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesini izleyen yıllarda, Maliye Bakanlığı tarafından bir dizi sorumluluklar, görevler Yeminli Mali Müşavirlere verilmiştir. Bir anlamda, kamunun vergi incelemesi yetkisi kısmen özelleştirilmiştir. Özellikle tam tasdik yetkisinin 1995 yılında düzenlenmesi ve Yeminli Mali Müşavirlere devredilmesi ile, ödenmesi gereken verginin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ve sağlanması sorumluluğu meslek mensuplarına teslim edilmiştir. Yeminli Mali Müşavirlik bir kariyer mesleğidir. Bir firma için Yeminli Mali Müşavirle çalışmak, ondan danışmanlık hizmeti almak, tam tasdik kapsamında çalışmak bir ciddiyet göstergesidir. Diğer bir ifadeyle işini ciddiye alan, kamusal düzenlemeler karşısında zor duruma düşmek istemeyen, hatalarını minimize etmek isteyen firmalar genelde Yeminli Mali Müşavirle çalışmayı tercih etmektedir.